29 Temmuz 2015 Çarşamba

MUTLULUK / SUSMAK / MUTSUZLUK DENKLEMİ

'Mutluluğun en güzel ifadesi susmaktır. Ne kadar mutlu olduğunu anlatıp duran insan çok da mutlu olamaz.'Shakespeare
Yazmaya bir alıntıyla başlamak en sevdiğim yöntem değildir. Ama Shakespeare istisna yapmayı mümkün kılıyor her zaman. Yazıya alıntıyla başlamak veya bir alıntıyı belirginleştirip paylaşmak ve bunun üstüne düşünmek ve yazmak... Buradaki en bilindik kavram "paylaşmak" yazması kolay uygulaması zor olan kavram...
Herkesle herşeyi paylaşamazsınız. Paylaşmak sır tutma gerekliliğini de ortaya çıkarır. Sır tutabilecek, sizi anlayabilecek ve de en önemlisi güvenilir biriyle paylaşımlar yapabilirsiniz. Güven, beş harfli kısa ama bir o kadar da uzun zaman sonra elde edilen kazanılan bir duygu...
Tekrar alıntıma dönersem eğer, mutluluğun en güzel ifadesi susmaktır malesef ne kadar da doğru bir tespit... Güvenmek için mutluluğumuzu paylaşmayız çünkü bir inancımız vardır temelde iyi gün dostu her zaman bulunur diye. Kötü günde mutsuzlukta yanımızda olmalarıyla test ederiz insanları. Bize ne kadar zaman ayırdığını, zorlandığımız durumla başa çıkabilmemiz için ne şekilde destek olduğunu maddi ya da manevi gözlemler ve ölçeriz. Bu ölçek kişiden kişiye değişkendir. Kimisi azıcık bile çaba görse yetinir. Kimisi daha şüphecidir bu küçük bir olaydı bakalım hep destek olacak mı diye bir sonraki zorluğu bekler. Yeterince zorluğu birlikte aştığına destek gördüğüne inandığında ise artık mutluluk da o kişi ile paylaşılabilir hale gelir.
Shakespeare'in alıntısında biraz karamsar bir hava sezilse de ortadaki karamsar gerçeği görmezden gelemeyiz. Mutluluk hep geçici birşeymiş, mutsuzluk yada zorluktan sonra daha değeri anlaşılır bir duygu durum olarak görülür. Ki çoğu insan hep mutlu olunca normalden uzun süre işler yolunda gidince içinde söze dökmese de kötü birşey olacak hissi ile yaşar. Bilinçsizce kendini mutsuzluk yada bir tür zorlukla karşılaşmaya hazırlar.
İnsan kendi içinde bile yaşadığı mutlu zorlukların yok olacak kadar az olduğu bir hayatı şüpheyle karşılarken başkalarıyla mutluluğu paylaşmakta gecikmesi, önceliği acılara vermesi çok da akıldışı olmasa gerek...

Acılarımız zorluklar bizi biz yapar.Bu yüzden önce acılarımızı anlatır ve kendimizi tanımlarız. Mutluluklarımız ise sonra gelir. Bu yüzden çok değerlidirler. Susup o mutluluklarımızı hazine misali saklamak isteriz.

Belki de zorluklarda acılarımızda daha çok susmalı mutluluklarımızı haykırmalıyız... Sustuklarımız içimizde haykırdıklarımız etrafa yayılırsa ve etrafa yaydığımız mutluluklarımız olursa daha mutlu olabilir daha mutlu bir dünyada yaşayabiliriz yanılsama olarak bile olsa...
GREENSEA-OKYANUS GÖK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder