29 Temmuz 2015 Çarşamba

GÖRÜNMEYEN DUVARLAR

Yeniliğe açık mıyız gerçekten? Ne kadar güzel insanı gülümseten ve de umut veren bir kelime değil mi yenilik? Ama o gülümseten umut veren etkisine rağmen yeniliğe kucak açmak sanıldığı kadar kolay değilmiş…Değilmiş. Bunu yeni keşfetmiş biri gibi yazdığımın farkındayım. Oysa insanlara ne kadar çok söylenmiştir veya söylemişimdir hayatlarına renk katmalarını irili ufaklı değişikliklere yeniliklere izin vermelerini… Of hayat çok rutin dediğimizde veya dendiğinde söyleyebildiğimiz kadar başarılı mıyız yenilenmekte veya değişmekte?Bugüne kadar kesinlikle başarılı olduğumu savunabilirdim. Ama artık savunmaktan oldukça uzaktayım.Böyle yazınca da çok anlaşılır olmadı ve birçok soru işareti doğurdum kafanızda… Soru işaretleri her zaman çok yorucudur; bu yüzden bana bunu fark ettiren ve yazmaya iten olaylara kendimi çok da ele vermeden değİnmeliyim sanırım.Ailem, dostlarım, hobilerim, davranışlarım, karakterim, hepsinin kökleri ulaşamayacağım kadar derinlerdeymiş… Tıpkı bir ağacın kökleri gibi ve o ağacı salladığımda düşüremediğim meyveler gibi sağlammış o kökler…Yedi sekiz yıllık dostluklar ve iyi kötü paylaşılmış bir sürü olay, Olduğu gibi kabullenebildiğin insanlar ve bir ortam ve de seni olduğun gibi kabul eden insanlar… Ne kadar güven verici değil mi? Dostlukların temeli olan güvene dayanan bir temelin varlığı ne kadar mucizevi ne kadar güçlü ve bir o kadar da vazgeçilmez… Ve bu vazgeçilmezliği yansıtan sözler; Her insanın ihtiyacı bu.Ben onlara sahibim bir bilemedin iki elin parmakları kadar az ve özler ve bana yeterliler… Ya yeni insanlar? Neden olmasın ama pek de gerek yok sanki… Tanı güven paylaş çok uzun bir yol hazırda var ya işte yetinsene… Bunlar belki de bugüne kadar sadece benim aklımda yer eden kök salan düşünceler belki de hepimizde olan ama henüz farkında olmadığımız düşünceler… Kim bilir? Kendinize veya birilerine bu düşünceleri yüksek sesle söylemiş olabilirsiniz…Ama güvenceyi seven yapımız size bunu sayısız kez fısıldamıştır…Fısıltıyı duyup itiraz etmiş; hiç de sandığın gibi değil ben yeniliğe açığım demiş olabilirsiniz de… Ama fısıltı pes etmemiştir sizin güvenceye olan ihtiyacınızı bilip daha az duyulur bir tonda fısıltıya devam etmiştir illaki onun işi bu…Bazen güvenli yaşam yolunu seçtiğinizi fark etmenizi sağlayan çok küçük bir şeydir. Bazen yeni tanıdığınız bir insan, bazen birinin size gelip sen böyle şeyler yapmazdın demesi yeterlidir. Kendinizden şüphelenmeye başlamışsınızdır bile… Ah o şüphe başa beladır yer bitirir insanı… Şüphe sarsmıştır güveninizi. Güvenin eski gücü kalmamıştır. Şüphe ve güven kapışması sürer gider. Güven bizi içimizde gizlenen görünmeyen duvarların içine sokmaya ve onları bir daha zorlamamamız gerektiğine inandırmaya çalışır bizi… Eğer inatlaşır da duvarları sarsmaya devam edersek, güven artık bizi koruyamayacağını ve sarsılacağını söyler inatla… Söylediği gibi sarsılır da. Ve duvarın diğer yanında size gülümsemesiyle çekici gelen bir o kadar da ürküten yenilik vardır… İlk başlarda bebek adımlarıyla ilerlersiniz… Arada bir arkanıza bakarsanız, dönmek isterseniz hala dönebileceğiniz bir yer var mı diye… Eski oradadır o da en tanıdık en sıcak gülümsemesini takınır ve hatta aklınızı çelmek için size göz kırpar… O noktada atılması gereken adım yeniye doğru olandır korksanız bile… Zamanla yeni de eskiyecektir ve tıpkı okundukça geride kalan kitap sayfaları gibi…Kendinize bir sorun gerçekten, o yeniye o adımı atacak kadar açık mısınız? Hatta en küçük bir yeniliğe? Asla okumam dediğiniz bir kitabı okumaya? Belki de en basitinden bir yenilik, milyonlarca insanın olduğu dünya da kısa zamanda hiç tanımadığınız biriyle tanışmak ve çok iyi anlaşmaktır… Neden olmasın? Kendinizi güvendiğiniz ailenizle dostlarınızla sınırlamış ve çoktan beri bununla yetinmeye alışmış olabilirsiniz… İçimizdeki görünmez duvarlar emin olun dünyada iletişim kurma isteğinden kaynaklı olup, en çok başınıza gelecek olan insanlarla tanışma ve çabuk samimi olma durumunuzda dahi alarma geçecektir… Duvarlarınızın en ufak yenilikten en büyüğüne kadar hiçbir yeniliğe, değişim çabasına evinize girmeye çalışan hırsız muamelesi yapmasına izin vermeyin… İzin verirsiniz o duvarlar sizi içine hapsedecek ve hayattan koparacak kadar güçleneceklerdir…Beni hapseden duvarlarım var ama yeniliğe de açığım… açık olduğumu düşünüyorum dediğinizi ve sesinizde gittikçe belirginleşen şüpheyi hisseder gibiyim tıpkı bugün kendiminkinde hissedip kabul ettiğim gibi…Denemesi bedava, en az riskli olduğunu düşündüğünüz değişikliği yapmayı deneyin gözlerinize inanamayacaksınız.
GREENSEA-OKYANUS GÖK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder