29 Temmuz 2015 Çarşamba

MUCİZEVİ BİR MART AYI DİLEĞİ- YA GERÇEKLEŞİRSE

Hem umutlu hem umutsuz bir halde beklenen seçim sonuçlarıyla veda edeceğimiz Mart ayının sonlarındayız. Mart ayının bende özel bir yeri vardır birçok sebepten. Tabi ki Mart ayının yeri ayrı olacak gibi fısıltıları duymuyor değilim ama duymazdan geliyorum. Doğum gününüm bu ayın içinde olması da tabi ki önemli kılar ama en büyük sebep bu diye düşünecek kadar egoist değilim… ;)
  Evet Mart ayı doğum günüm dahil bütün en sevdiklerimin bir arada olduğu bir ay… Mucizevi bir ay benim için.18 Mart Çanakkale Zaferimizle ile hareketlenip anlamı artan ayın sonlarına doğru yaşlanmaya doğru gidiyor da olsam daha doğum günümü kutlamanın o hoş iyi etkisini atamadan 27 Mart Tiyatrolar Günü bende varım benim günümde geldi diye gösterir kendini bana ve bütün insanlara… Şimdi 27 Mart Tiyatrolar gününü de geride bıraktık sıra diğer güpgüzel günde daha doğrusu haftada… Bilip de söyleyen varsa da, bu haftadan bahsedip yazarken duyduğum heyecandan fısıltıları duyamıyorum ve ben yazıveriyorum…
  Kütüphaneler Haftası… Bu seneki Kütüphaneler Haftası ayın 24’ü ile başladı. Her yılın Mart ayında ve ayın son haftasında haftanın ilk gününden itibaren kutlanmaya başlayan haftanın içindeyiz ve bu hafta seçimlerle sonlanacak. Ben bu sene doğum günümle doğum haftamla birlikte Kütüphaneler Haftasını, Tiyatrolar gününü kutladım hala da kutluyorum. Seçimlerin de bu kutlamamın bir parçası olacak şekilde sonuçlanmasını diliyorum içten içe. İç sesimi de yazıya katmaktan kaçamadım her yazı yazış bir iç sesin yansıması değil midir ki zaten? Çanakkale Zaferi, Kütüphaneler, Tiyatrolar gibi insanı aydınlatan ilerleten bilgilendiren önemli gün ve haftalarla olan bir ayda benim doğum günüm kutlanacak bir günde olsa o kadar da önemli gözükmez gözüme…
   Ama bu sene birazcık da olsa önemli gözüktü gözüme doğum günüm. Kütüphaneler Haftasının başlamasıyla aynı gün diye miydi yoksa kafamdaki bir düşünce ve içimdeki bir his yüzünden miydi hala emin olamıyor gibiyim… 18 Mart ile başlayıp bugüne ve ay sonuna kadar bir fısıltıyla yaşadım ve yaşıyorum hala… O fısıltıya gelin birlikte bakalım istedim bu yazımda…
  Şu aya bir bakar mısınız? 18 Mart Çanakkale Zaferimiz, doğum günüm, Tiyatrolar Günü, Kütüphaneler haftası ve ay sonu seçimler… İçimdeki fısıltı, özellikle bu sene Türkiye’nin son 10 yıldır sürüp giden haksızlıklarına hukuksuzluklarına “Gezi Parkı” ile geciken ama haklı tepkisini birçok can feda ederek gösterdiğini söylüyor. Bu söylemi ben yine özellikle bu senenin bu ayının 18 Martıyla, ülkede olup biteni gören görebilen varlığımla doğum günümle, Kütüphaneler Haftasıyla yani kitapların azaltacağı cehaletle ve insanı insana insanca anlatan insana ayna olan tiyatro ile yani Tiyatrolar Günüyle yine bu ayın sonundaki seçimlere yansıtacağımıza inanarak umut etmeye çalışıyorum.
Bugüne kadarki seçimlerin sonuçlarıyla ülkemizin geldiği hale bakıldığında pek de iyi olmadığını görüyorum sonuçların. Ama bu seneki Gezi Parkı uyanışıyla birlikte seçimlerin olacağı bu ayın içindeki bilgilendirici ve hep karanlıktan aydınlığa götüren belirli özel gün ve haftaların da aydınlatıcı etkisini ayın sonundaki seçimlere yansıtacağına küçük ümit eden bir kız çocuğu gibi inanmak istiyorum ve daha güçlü adımlarla umutsuzluktan umuda yürüyorum. Bütün Mart ayları benim için mucizevi olmuştur. Ama bu kez sadece benim için değil ülkem içinde mucizevi bir Mart ayı olsun istiyorum özellikle ayın sonundaki seçimiyle
GREENSEA-OKYANUS GÖK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder