2 Ağustos 2015 Pazar

KEDİLERİ KÖPEKLERE YEĞLİYORSAM,POLİS KEDİLERİ YOK DA ONDAN!

Çakır, eczacı beyin ihtiyar kedisidir. Ve şimdi sol tezgahın önünde, eczacı beyin Eczacı mektebinden neşet ettiği yıl çektirdiği agrandisman resminin durduğu duvarın tam dibinde, horul horul oyumaktadır. Saz sanatkarı bütün kedileri sever. Aynı zamanda eli de kalem tuttuğundan sevdiği kedilerin bir bir hikayelerini yazar. Belki günün birinde bu Çakır'ın da bir hikayesini yazacaktır. Çakır için bir hikaye değil, Arsen Lupenvari, seri halinde tefrika yazılsa yeridir. 
Çakır gençliğinden, canlılığından çok şey kaybetmiş ama bütün ihtiyar kurtlar gibi fizik bakımından dermansızlığını teknik kabiliyetleri ile kapatıyor. Bize mektepte, Beni Ademi diğer yaratıklardan ayıran belli başlı özelliklerden birinin de, insanın alet kullanan bir hayvan oluşudur, diye öğretmişlerdi. Yanlış. Çakır da işte insan gibi alet kullanan bir hayvandır. Siz, kapı topuzlarını tutup insan gibi açan, daha olmazsa açamadığı kapının aralığından tel sokup kapı mandalını kaldıran bir kedi işittiniz mi? Bütün kuvvetini geceye saklayan ihtiyar hovardalar gibi o da bütün gününü uyuklamakla geçirir. Ama bir kere de gece oldu mu ortalığı talana çevirir. Sengeçen gece Müdür beylerin bodruma dal, kömürlük kapısına abanıp hamama geç, içeri gir,pıtır pıtır merdivenleri çık,bölük kapısının aralığından tel sokup mandalı kaldır, kiracı Yahudi Madamın mutfağına atlayıp, kadıncağızın ertesi gün misafirleri için hazırladığı koca bir tabak kaymağı mideye indir. Kadıncağız, kapı kurcalanırken hırsız sanıp bayılmış.Zavallıyı saatlerce kendine getiremediler.
Kedinin böyle insan gibi taammüden hırsızlık tertiplediği nerede görülmüş.<
HALDUN TANER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder